14 Temmuz 2011 Perşembe

Kendini Eğitime Vakfetmek...

Belki fazla iddialı bir başlık oldu ama bana göre Türkiye' nin en büyük problemi eğitimsizlik. Bir çok okullar ve Üniversiteler açılıyor, okullaşma oranı hızla artıyor ama maalesef, eğitim problemi hala devam ediyor. Eğer bir lise veya üniversite mezunu, hala sokaklara tükürüyorsa, çöp atıyorsa, akşam vakitleri yüksek sesle müzik dinleyip insanları rahatsız ediyorsa, öğrenciler okuduğu okulların masa, sıra ve cihazlarına zarar veriyorsa, birbirlerine kaba saba ve küfürlü konuşuyorsa, nezaket ve saygı başka diyarlara göç etmiş ise, yaşlılar itilip kakılıyor ise hergün bir haber bülteninde hala töre cinayetleri, kadına şiddet haberleri baş köşeleri alıyor ise..ise..ise... bunları daha çoğaltabilir ve örnekleyebiliriz. O zaman bu ülkede eğitim problemi vardır ve devam ediyordur.

Eğitimciler, üzerlerine düşenin ne kadarını yapıyorlar? Bu da ayrı bir problemdir. Bir eğitimci kendi alanı ile ilgili güncel bilgi, kitap, dergi ve Internet' i ne kadar takip ediyor, bilişim teknolojilerini ne derece kullanıyor incelenmeli ve öz eleştiri yapılmalıdır. Öğrencileri ile ne kadar yakından ilgileniyor, onların dertleri ile dertleniyor,hüzünleri ile hüzünleniyor, neşeleri ile neşeleniyor, onları ne derece dinleyip anlıyor? Bunlar hep sorulması gereken sorulardır.

Bir eğitimci, öğretmenliği sadece ekonomik anlamda geçimini sağlayan bir meslek olarak görmemelidir. Öğretmenlik, toplumu şekillendiren ve geleceğin nesillerini yetiştiren kutsal bir meslektir, toplumsal bir sorumluluktur. Tüm öğretmenler topluma karşı sorumludurlar. İyi yetişmiş, sağlıklı ve bilimsel düşünen, araştırmacı ruha sahip, ülke ve millet menfaatlerini kendi menfaatleri üzerinde tutacak nesil yetiştirmekle sorumludurlar.

İyi bir eğitimci, kendini eğitime ve öğrencilerine vakfetmelidir. Sadece okul içinde ve okul saatlerinde değil, bu saatler dışında kalan zamanlarda da imkanlar dahilinde öğrencileri ile bir arada olmalı, onların kişisel, karakter, sosyal ve bilimsel gelişmelerine katkı sağlamalıdır. Her yönden sağlıklı nesiller yetiştirmek, sağlıklı toplum ve nihayetinde sağlıklı bir millet ve ülke yetiştirmektir.

Yaz Dönemi Kursları ve Gevşeyen Civatalar

Elginkan Vakfı, Manisa'da bir çok şirketi ve fabrikası bulunan ve eğitime çok önem veren bir vakıf. Bu amaçla, kurucularının da vasiyeti üzerine Manisa, Kocaeli ve Bolu'da birer eğitim merkezine sahip. Bu eğitim merkezleri, daha çok mesleki ve teknik eğitime yönelik kurslar, eğitimler ve seminerler vermektedir. Verilen bu eğitimler karşılığı hiç bir ücret taleb edilmemektedir. Manisa'da bulunan Ümmehan Elginkan Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi, bu eğitim merkezlerinin ilk kurulanı. Yıl içinde genellikle sanayi ve çalışan kesime yönelik kurs ve seminerler düzenlenirken, yaz dönemi daha çok Üniversite öğrencilerine kurslar verilmektedir. Kış' ın okuldaki dersleri ile yoğun bir çalışma temposu geçiren bu gençler, yazın sıcağının verdiği rehavetle gevşeyip tatil moduna girmeleri gerekirken, bu eğitim merkezlerine gelip, kişisel gelişimlerini, bilgi ve becerilerini arttırmakta ve diğer arkadaşlarının önüne geçmektedirler. Aferin onlara... Civataları gevşetmeyip, eğitime önem verdikleri ve bilginin güç olduğunun farkına vardıkları için aferin..