26 Nisan 2012 Perşembe

Mesleki ve Teknik Eğitim Çalıştayı Sonuç Bildirgesi - Sorunlar..




- Mesleki yeterliliklerin yerel, ulusal ve küresel gerçeklere göre bir sisteme kavuşturulması gerektiği, 
 
- Konuyla ilgili hizmetleri yürütmek üzere kurulan Mesleki Yeterlilikler Kurumunun çalışmalarının bütün alanları kapsayacak seviyede yaygınlaşamadığı,

- Mesleki yeterlilikler, mesleki unvan ve mesleki kademeler ile meslek tanımları ve meslek standartları hakkında, ulusal seviyede tam bir bütünlük sağlanamadığı,

- Son zamanlarda uygulamaya konulan istihdam politikaları paralelinde yürütülen mesleki eğitim kurslarını bitirenlere sağlanan imkânların, mesleki yeterlilik konusunda kafa karışıklığı yarattığı, lise seviyesinde mesleki eğitimin gereksiz gibi algılanmasına yol açabileceği,

- Mesleki eğitimin talebe göre yapılanan dinamik bir yapıya kavuşturulması gerektiği, talebin ortaya konulmasında sektör görüşlerinin alınamadığı,

- Mesleki eğitime müdahil olma ve görüş belirtme konularında işverenlerin eğiliminin ve farkındalığının yeterince gelişmediği, bu konuda işletme kültürümüzün henüz oluşmadığı, aşılması gereken en büyük problemlerden birinin bu olduğu,

- İş piyasasının iş gücü ihtiyaçlarını belirleyen dinamik bir sistemin kurulamadığı, tahmini yöntemlerle eğitimin yapılandırılmak zorunda kalındığı,

- Ulusal istihdamın %26 sını karşılayan tarım sektörünü canlandırmak için tarım ve hayvancılık teşviklerinin sağlandığı ancak bu sektörün ulusal mesleki eğitim politikası dışında tutulduğu,

- Ulusal istihdamın %25 inin kendi işini kuranlardan oluştuğu, meslek lisesi mezunlarının kendi işini kuracak donanımları yeterince kazanamadıkları, bu okulların mezunlarının girişimciliğe özendirilmediği,

- Girişimcilik alanlarıyla ilgili ihtiyaç analizlerini bilimsel verilerle düzenli şekilde yapan bir kurumsallaşmaya gidilemediği,

- Girişimcilere finansman, iş planı, iş yönetimi, pazarlama vb. alanlarda kurumsal desteklerin yeterince götürülemediği,

- KOSGEB’in girişimcilik eğitimi modülünün girişimci yetiştirmeye elverişliliğinin tartışılır olduğu ve eğitimci havuzunu yenilemesi gerektiği,



- Önemli istihdam ve mesleki eğitim alanlarından biri olan esnaf ve sanatkârlık ve dolayısıyla çıraklık eğitiminin planlı bir şekilde ele alınamadığı, bu hususta ulusal bir politika geliştirilemediği, esnaf ve sanatkârlık ile çıraklığı özendirici tedbirlere ihtiyaç olduğu,

- Mesleki eğitim denilince sanayi toplumunun ihtiyaçlarının karşılandığı bir sistemin düşünsel olarak öne çıktığı, mesleki eğitimin bütün sektörlerin ihtiyaçlarına göre yapılandırmak gerektiği,

- Devletin istihdam konusunda çok çeşitli teşviklerinin olduğu bu teşviklerin işveren ve mesleki eğitimliler tarafından yeterince bilinmediği,

- Öğrencilerin mesleki eğitime kabiliyetlerine ve ilgilerine göre yönlendirilemediği,

- Belirli bir yaşa gelmiş işsiz kesime mesleki eğitim alarak o meslek alanında çalışmalarını sağlamada güçlükler olduğu, ilköğretim çağında bu meselenin mutlaka halledilmesi gerektiği, iş beğenmemenin söz konusu olduğu,

- Meslek okullarının mesleki programları yenileme, ihtiyaçlara göre alan ve dal açma konularında sistemli bir çalışma geliştiremedikleri, meslek dersleri öğretmenleri için hızla değişen ve gelişen meslek alanlarında bu gelişmeleri takip etmelerine imkân veren kapsayıcı bir hizmet içi eğitim sisteminin kurulamadığı,

- Okul donatılarının mesleğin öngördüğü asgari seviyenin altında kaldığı, meslek okullarının uzmanlaştırılamadığı,

- Eğitim ve istihdam dengesinin kurmak ve istihdam sağlamak önemli sorunlarımızın başında yer alır ve bu sorunlar, eğitilmiş elemanlara ihtiyaç göstermesine rağmen iş oluşturma teknikleri ve istihdam konusunda yetişmiş eğitimli elemanlarımızın olmadığı, üniversitelerin bu alanda eğitim vermediği,

4904 sayılı kanunun 13. maddesinde 5763 sayılı kanunun 21.maddesiyle yapılan değişiklik ile;İlin işgücü, istihdam ve mesleki eğitim ihtiyacını tespit etmek, mesleki teknik okul ve kurumları ile işletmelerde yapılacak mesleki eğitim ve istihdam konularında etkinlik ve verimliliği arttırmak amacıyla yerel düzeyde, politikalar oluşturmak, plan yapmak, kararlar almak ve ilgili kuruluşlara görüş ve önerilerde bulunmak üzere “İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu’nun” oluşturulduğu, grubumuzun değerlendirmelerine verilen konu ve alt başlıklarının bu kurulun amaç ve görevleri ile örtüştüğü, kurulun etkisiz kaldığı alanları ve sebeplerini değerlendirmesinin yararlı olacağı hususlarında mutabık kalınmıştır.

23 Nisan 2012 Pazartesi

Mesleki ve Teknik Eğitim Çalıştayı


Manisa, mesleki eğitimde okullaşma oranı ve mesleki ve teknik eğitim gören öğrenci oranı ile Türkiye' de en önde gelen illerden bir tanesi. Küçük Sanayi, Orta Ölçekli Sanayi ve Organize Sanayi Sitesi ile binlerce insanı çalıştıran bir sanayisi var. Tarım alanlarının geniş olması, hava şartlarının uygun olması, Manisa' yı Ege bölgesinde ve Türkiye' de tarımda da üst sıralara taşıyor. Manisa insanı, mesleki bilgi ve beceri açısından Türkiye' deki bir çok ilden daha ileri seviyede..Manisa sanayi bölgesi ihracatta da Türkiye' de ilk sıralarda.. Manisa Organize Sanayi Bölgesi, Dünya' da yatırım yapılabilir en iyi sanayi bölgesi olarak gösteriliyor. Hal böyle olunca, Manisa' nın mesleki ve teknik eğitim görmüş insanlara ihtiyacı daha da artıyor.

Manisa' da 18-19 Nisan tarihleri arasında Mesleki ve Teknik Eğitim Çalıştayı gerçekleştirildi. İki gün boyunca 4 grup halinde çeşitli konu başlıklarında oturumlar düzenlendi. Bu çalıştay, üniversiteyi, sanayi kuruluşlarını, mesleki ve teknik eğitim alanında görev alan Milli Eğitim Bakanlığı personelini buluşturdu. Manisa' da ilk defa böyle bir çalıştay yapılması, geç kalınmış olması açısından üzücü, fakat böyle bir eksikliğin farkına varılarak düzenlenmiş olması sevindirici bir gelişme..

Ben de bu çalıştaya davetliydim. 2.nci grupta yer alan "Hayat Boyu Öğrenmede Mesleki Yaygın Eğitimin Yeri" konulu çalıştay ekibindeydim. Diğer gruplardan da aldığımız bilgilere göre de oldukça hararetli ve verimli bir çalıştay düzenlendi. Son gün kapanıştan önce, tüm gruplar, çalıştayla ilgili sonuçları paylaştı. Ortaya çıkan sonuçlar, hemen hemen herkesin hem fikir olduğu sorunlara çözüm önerileri sunuyordu. Ben ortaya çıkan sonuçları çok olumlu ve faydalı buldum. Çalıştay sonuçları, bir rapor halinde, Milli Eğitim Bakanlığı' na sunulacak. Umarım Bakanlık, ortaya çıkan sonuçları önemser ve gereken tedbirleri alır. Hatta, tüm illerin bu tür çalıştaylar yapmasını sağlayarak ortak akıl sonucu ortaya çıkan görüş ve düşünceleri inceler, Mesleki ve Teknik Eğitimde aksayan yönleri düzeltir.

Bu arada, çalıştaya ev sahipliği yapan, bizi iki gün boyunca çok güzel bir şekilde ağırlayan, mükemmel bir organizasyon ile çalıştayın çok verimli geçmesini sağlayan, Elginkan Vakfı, Ümmehan Elginkan Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi' ne ve değerli çalışanlarına teşekkür ederim.

Önümüzdeki günlerde, çalıştay sonuç bildirgesinde yer alan önemli sonuçları da buradan paylaşmayı düşünüyorum..

Görüşmek üzere, hoşçakalın..


5 Nisan 2012 Perşembe

Teşekkürler Çizgi TAGEM, Teşekkürler Niyazi SARAL..



Niyazi SARAL, İTÜ mezunu yüksek elektronik mühendisi. Elektronik-Bilişim sektöründe çalıştı. Tam bir eğitim ve ülke sevdalısı. Milletimize eğitim alanında yardımcı olmak için Çizgi TAGEM adında kendi kurduğu bir kurumda, tamamen gönüllü olarak çalışan ve hiç bir karşılık beklemeden parasını bu işe yatıran saygı duyulacak bir kişi. Çizgi TAGEM' i kadrolu ve gönüllü eğitimcilerin desteği ile bir uzaktan eğitim portalına dönüştürdü. Bu süreçte hiç öne çıkmadı, kimseden teşekkür ve takdir beklemedi hep geri planla kalmayı yeğledi. Daha çok Çizgi TAGEM' i ve buradaki eğitimleri ön plana çıkardı.

Zaman zaman siteden, tüm eğitim kurumlarına ve üniversitelere, siteden yararlanmaları konusunda çağrıda bulundu. Fatih Projesi duyurulduktan sonra, Çizgi TAGEM' in tüm eğitim içeriğini ücretsiz olarak Fatih Projesinin kullanımına açacağını ilan etti.

Nitekim bu söylediğini gerçekleştirdi ve EBA (Eğitim Bilişim Ağı) ile Çizgi TAGEM' in entegrasyonunu tamalayarak kullanıma açılmasını sağladı. Şimdi tüm öğretmenler MEBİS bilgilerini kullanarak bu hizmetten yararlanabiliyorlar.

Bu konuda, Sayın Niyazi SARAL'a ve Çizgi TAGEM sitesine teşekkür ediyorum. Ümidim Niyazi Bey gibi insanların sayılarının çoğalması. Çünkü ülkemizin bu tür insanlara çok ihtiyacı var..

Web sitesindeki şu güzel söz kendisine ait.

"Eğitimli insanlar topluma borçludurlar. Bir işin nasıl yapılabileceğini biliyorken bir başkasının yapamadığını görüp susmaları kendilerini yetiştiren o topluma ihanettir."

Niyazi SARAL beyin web sitesine buradan..
Çizgi TAGEM web sitesine de şuradan ulaşabilirsiniz..

2 Nisan 2012 Pazartesi

Öğretmen'ine Sahip Çıkmak..



Öğretmen, çeşitli zorluklar altında olsa da öğrencilerine bir şeyler öğretmenin, onları hayata hazırlama, topluma ve ülkeye faydalı bireyler olarak yetiştirmenin sorumluluğu altındadır.. Gelişmiş ve refah seviyesi yüksek ülkeler,  öğretmenine değer vermiş, onların her türlü sorununu çözmüşlerdir. Ülkemizde ise maalesef durum çok farklıdır. Gelecek nesillerin inşaası adına en ağır yük öğretmenlerin üzerine yüklenmişken, Türkiye' de öğretmen, (bakan tarafından bile) horlanan, aşığılanan, motivasyonu kaybettirilmiş, eğitimin mutfağında çalışmasına, işin uygulayıcısı pozisyonunda olmasına rağmen, eğitim konusundaki görüşleri sorulmayan, hiç kimsenin fikrine değer vermediği bir kişi haline getirilmiştir.

Çeşitli dönemlerde hükümetler kurulduğu zaman, bir çok bakan teşkilatındaki personeline sahip çıkmaktadır. Örneğin, İçiçleri bakanları, polisin mesai kavramı, özlük hakları, maaş iyileştirmeleri konusunda  çalışmalar yapmakta, Adalet bakanı, hakim ve savcılara iyileştirmeler istemekte, diğer bakanlıklar da personeline sahip çıkmaktadır. Bu konuda en şanssız ve sahipsiz kesim öğretmenlerdir. Eğitimden sorunlu sayın bakan, göreve yeni geldiği ilk zamanlarda, TV programlarına çıkıp, "Öğretmenler üç ay tatil yapıyor, artık bir ay eğitim görecekler", "Öğretmenler fazla para alıyorlar", "Öğretmenlerimiz mesleki açıdan yetersiz" v.b şikayetlerini kamuoyu önünde yapmakta, öğretmeni hem toplum nezdinde gözden düşürmekte hem onurlarını kırmakta, hem motivasyonlarını kırmakta hem de kalplerini yaralamaktadır. Tüm öğretmen camiası, bakanlarının kendilerine sahip çıkmasını beklerken, her dönemde olduğu gibi bir kez daha hüsrana uğramaktadır.

Artık sıradan, lise mezunu memurlar bile göreve yeni başlamış bir öğretmenden daha fazla maaş almaktadır.

Siz öğretmenlerinizi, üniversitelerde iyi yetiştirmeyeceksiniz, öğretmen atamalarında atanacak kişilerin mesleki yeterliliğine, psikolojik durumuna, formasyon bilgisine, vizyonuna bakmayıp sadece sınavda en yüksek puan alanları atayacaksınız, hizmetiçi eğitimlere katılan öğretmenleri hiç onlara yakışmayacak koşullarda, öğrenci yurtlarında barındırıp perişan edeceksiniz, deniz kenarlarına kurulmuş hizmetiçi eğitim merkezlerine öğretmeni sokmayıp ,yaz aylarında eşinizi dostunuzu dolduracaksınız, üç paraya modül kitapları hazırlatıp başarı bekleyeceksiniz, Türkiye' de meslek öğretmenlerinin %90 nına varan oranlarda modüler mesleki eğitim sistemini benimsemeyen öğretmenlere zorla bu sistemi uygulatmaya kalkacaksınız, meslektaşınız konumundaki öğretmenleri kamoyu önünde yerden yere vuracaksınız, onurlarını kıracaksınız, tüm motivasyonlarını yerle bir edeceksiniz, öğretmeninizi sahipsiz bırakacaksınız sonra onlardan başarı bekleyeceksiniz.. Dünyanın hiç bir yerinde bu şekilde başarıya ulaşılamayacağı gibi Türkiye' de de bu şekilde başarıya ulaşamazsınız.. Tabii eğer başarıya ulaşmak gibi bir derdiniz yok ise orası başka..